Arpacığın Nedenleri Ve Tedavi Yöntemi

Sık sık duyduğumuz bir rahatsızlık olan arpacık görüntüsü nedeniyle de fazlasıyla rahatsız etmektedir. Sulanma, yanma ve şişme ile birlikte kendini gösteren arpacık vücut direncimizin düştüğüne de bir işarettir. Bu rahatsızlığı gözkapağı bezine göre ikiye ayırıyoruz.

Gözkapağının dışında bulunan ve gözümüzün yüzeyini koruyan yağı başka bir adıyla sebumu salgılayan kirpiklere bağlı olan yağ bezleri bulunur. Bunların birtakım sebepler sonucunda tıkanmasıyla gözün yüzeyindeki bakteriler birikerek dış arpacığın oluşumuna ortam sağlar. Gözkapağının iç kısmında yer alan ve meiboom bezleri adını verdiğimiz bir bez daha bulunmaktadır. Bu bezlerin çeşitli sebeplerle tıkanması veya enfeksiyon kapmasıyla beraber iç arpacık denilen rahatsızlık oluşur.

Arpacığın oluşumuna etken birçok sebep saymak mümkündür. Fakat kandaki yağ oranı yükselmiş bireylerde yağ bezlerinin tıkanıklığına sık sık rastlanmaktadır. Büyük bir oranda arpacığın oluşumuna sebep olan diğer bir etken ise stafilokok bakterileridir. Bu bakteri türüne genelde burun bölgesinde rastlanır. Burunla oluşmuş bir temas sonrasında göze ellenmesi sonucunda bu bakteri göze bulaşabilmektedir. Bakterinin göze yerleşmesi sonucunda kirpik diplerinde tıkanmalar ve iltihaplar oluşur. Göz kapağı iltihabı olan bireylerde arpacık sık sık görülmektedir. Bu bireylerde göz kapağı bezleri bakterilerle tıkanmaktadır.

Vücudumuzu dışarıdaki birtakım zararlı etkenlerden koruyabilmemize yardımcı olabilecek en önemli şeyler vitamin ve minerallerdir. Vücudumuz vitamin ve minerallerden zayıf kaldığında vücut direncimiz düşer ve vücudumuz bakterilere daha açık bir hale gelir. Bu sebeple de gözümüzde oluşabilecek birtakım bakterilere de merhaba demiş oluruz. Bu bakterilerden korunmanın en güzel yolu bol bol A, C ve E vitamini tüketmektir. Arpacığın oluşmasındaki bir diğer unsur ise göz makyajı yapmak ve bunu temizlemeden uyumaktır. Ayrıca başkalarıyla ortak kullanılan makyaj malzemeleri de arpacığın oluşmasına sebebiyet verebilir. Diğer etkenleri kısaca saymak gerekirse; daha önceden yaşanmış arpacık sorunu, kozmetik ürünlere karşı olan hassasiyet, göz temizliğinin düzenli olarak yapılmayışı, ergenlik süreci, yoğun stres, yağ oranı yüksek besinler tüketmek, bağışıklık sistemimizi etkileyen birtakım ilaçlar kullanmaktır.

Bu hastalığın iyileşme süreci genellikle 1 ila 2 haftaya yayılmaktadır ve herhangi bir ilaç kullanımı gerektirmez. Sık karşılaşılan bir rahatsızlık olduğu için halk arasında gelişmiş birtakım tedavi yöntemleri mevcuttur. Bu yöntemlerden başarı oranı en yüksek olan sıcak komprestir. Temizliğinden emin olduğumuz bir bezi sıcak suda yıkayıp arpacığın bulunduğu gözümüzde 10 dakika süreyle bekletmeliyiz. Fakat suyun gözümüzü yakmayacak derecede olması ve bezin temizliği oldukça önemlidir. Tedaviyi sonuç alana dek 3-4 defa tekrarlayabiliriz. Elbette ki arpacığın boyutunun büyüdüğü ve bize acı çektirdiği durumlarda bir uzmana danışmak en uygunudur. Uzmanlar durum tespiti yaptıktan sonra tedavi sürecine başlayacaktır. Yalnız her tedavi sürecinde dikkat edilmesi gereken birtakım unsurlar vardır. Bunlar; göze temiz olmayan ellerle temas edilmemesi, lens kullanımına ara verilmesi ve makyaj yapımından kaçınılmasıdır. Tüm bu tedavilerin yetersiz kaldığı durumlarda cerrahi müdahale gerekebilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir