Otizm için, temel olarak bir iletişim bozukluğu denebilir. Yani beyindeki ben, sen, o kısmının gerektiği kadar çalışmamasıdır. Çevrenize bakın ve iletişim kurabileceğiniz her türlü şeyi düşünün. İşte otizm ise bunu tam tersidir.
Otizm bir zeka geriliği değildir. Patolojik açıdan, beyindeki bir merkezi sinir sistemi hastalığıdır. Türk toplumunda böyle durumlarda genellikle akla ilk gelen şey “çocuğum geri zekalı mı acaba?” sorusu. Bunun cevabı, tabi ki hayır. Tam anlamıyla öyle olduğu söylenemez. Çünkü otizm iletişim kuramama üzerine bir rahatsızlıktır.
Otizme neyin neden olduğuna dair henüz kesin bir neden bulunamadı. Ama üzerinde en çok durulan sebepler şunlar:
- Annenin, hamilelik döneminde özellikle kızamıkçık gibi hastalıklar geçirmesi,
- Çocuğa, yapılan aşılar vesilesiyle fazlasıyla metal yüklenmesi,
- Özellikle hamileliğin ilk 8 aylık döneminde bebeği egzoz gazı, alkol, sigara, GDO’lu ürünler gibi ağır metallere maruz bırakmak
- Bazı bozuk genlerin çocuğa aktarılması, dolayısıyla genetik oluşu,
Bu nedenlere dayanarak, kesin olarak otizm sebebi şudur diyerek bir gerekçe göstermek de oldukça zor. Uzmanların gözlemleri ise çoğunlukla genetik etmenlerin daha ağır bastığı yönünde.
Bebeklerimiz henüz doğmadan önce bile aslında bizimle iletişim halindedir. Hıçkırıkları, hareketleri, konuştuğunuzda verdiği tepkilerle orada olduğunu bize hissettirmektedir. Otistik bebeklerin ise tepkisel açıdan anne karnında çok daha az duyarlı olduğuna yönelik bazı düşünceler var. Bu kesin bir olgu değil. Ama doğru olması muhtemel.
Bebekler doğduğu andan itibaren ışık, sesler, karşıdan gelecek olan tepkiler gibi şeyleri anlamak için çabalar. Hatta özellikle ilk 3 aydan itibaren bunun gibi tepkiler ve bakışlar büyük miktarda netleşir. Bu sebeple hamilelik dönemlerinde doktor kontrolleri oldukça önemlidir. Bebeğinize en iyi şekilde davranmak için otizmle ilgili her şeyi öğrenmelisiniz.
